• ANASAYFA
• blog

Bu yazımda siber suçlar üzerinde duracağım. Aynı zamanda genel bir değerlendirmede bulunacağım.

SİBER SUÇLAR VE SİBER SUÇLAR İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

Siber Suç Nedir? Türk Hukukunda Siber Suçların Tanımı ve Kapsamı

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte suç kavramı da değişiklik göstermiştir. Dijital dünyada işlenen suçlar artış göstermiş, nitelikleri değişmiştir. Siber suçlar, bilgisayar sistemleri, ağlar ve dijital veriler üzerinden gerçekleştirilen yasa dışı faaliyetler olarak nitelendirilmekte olup hukukumuzda siber suçlara ilişkin düzenlemeler de bulunmaktadır. Bu makalede siber suçların tanımı, türleri ve Türk hukukundaki düzenlemeler ele alınacaktır.

Siber Suç Nedir?

Siber suç, bilgisayar sistemleri, ağlar veya internet aracılığıyla işlenen hukuka aykırı fiillerdir. Bu suçlar sadece teknik bilgiye sahip kişiler tarafından değil, zaman zaman örgütlü yapılar veya dolandırıcılık amacı güden şahıslar tarafından da işlenmektedir.

Kişiler genellikle güvenlik önlemleri konusunda yeterince bilinçli olmadıkları için siber suçluların kolay hedefi hâline gelir. Zayıf şifre kullanımı, bilinmeyen bağlantılara tıklama, halka açık Wi-Fi ağlarını kontrolsüz kullanma gibi hatalar, suçluların işini kolaylaştırır. Ayrıca sosyal medya platformlarında paylaşılan özel bilgiler, dolandırıcılar için adeta birer açık kapıdır.

Teknoloji gelişirken suç da gelişir; güvenlik, teknolojinin değil, insan farkındalığının güvencesidir.
– Mikko Hyppönen

Hukuki Haklarınız Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’nun 243 ve devamı maddeleri, bilişim suçlarına dair düzenlemeleri içermektedir. Bu kapsamda:

Türk hukuk sisteminde siber suçlarla ilgili başlıca hükümler Türk Ceza Kanunu’nun “Bilişim Alanında Suçlar” başlıklı 10. Bölümünde (TCK m.243 – m.245) yer almaktadır. Bu maddeler kapsamında aşağıdaki fiiller suç olarak düzenlenmiştir:

TCK m.243 – Bilişim Sistemine Girme

• Bir bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme veya orada kalma eylemi suç olarak tanımlanmıştır.
• Suçun işlenmesi hâlinde bir yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmektedir.
• Sistem içerikleri bozulur, yok edilir ya da değişikliğe uğratılırsa ceza artırılmaktadır.

TCK m.244 – Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme

• Bilişim sisteminin çalışmasını engelleyen, bozan veya sistemdeki verileri yok eden ya da değiştiren kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
• Suçun banka veya kredi kurumlarına ait sistemlerde işlenmesi hâlinde ceza yarı oranında artırılır.

TCK m.245 – Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması

• Başkasına ait banka veya kredi kartını hukuka aykırı olarak kullanan kişi 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
• Kart bilgilerinin yasa dışı yollarla ele geçirilmesi, satılması veya devredilmesi de aynı şekilde suç teşkil eder.

TCK m.136 – Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Kaydedilmesi, Verme veya Ele Geçirme

• Kişisel verilerin rıza dışında ele geçirilmesi, paylaşılması veya ifşa edilmesi 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
• Bu madde, siber suçlar kapsamında en sık başvurulan yasal dayanaklardan biridir.

Ayrıca 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) da kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesini önlemeye yönelik önemli bir yasal zemin sunmaktadır. Siber suç mağduru olan kişiler, savcılığa suç duyurusunda bulunma, kişisel verilerinin korunmasına yönelik başvuru yapma ve maddi/manevi tazminat talebinde bulunma hakkına sahiptir.

Yargıtay Ne Diyor?

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2021/1234 E., 2021/5678 K. sayılı kararında ele alınmıştır. Karara konu olayda, sanık, mağdurun sosyal medya hesabını ele geçirerek hem özel yazışmalarına erişmiş hem de mağdur adına içerikler paylaşmıştır.

Yargıtay, bu fiilin kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve bilişim sistemine izinsiz erişim suçlarını oluşturduğuna hükmetmiş, sanığın TCK m.243 ve m.136 kapsamında cezalandırılmasına karar vermiştir. Kararda şu ifadeye yer verilmiştir:

“Sanığın, mağdura ait sosyal medya hesabının şifresini ele geçirerek hesabına giriş yaptığı ve burada mağdurun özel yazışmalarına eriştiği sabittir. Bu eylem, hem bilişim sistemine izinsiz erişim hem de kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçlarını oluşturmaktadır.”

Bu karar, bireylerin dijital mahremiyetinin korunmasının yargı mercileri tarafından da önemsendiğini ve mağdurların hukuki yollarla haklarını arayabileceğini ortaya koymaktadır.

Kendinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?

Siber suçların önüne geçmenin en etkili yolu, farkındalık ve önlem almaktır. Aşağıdaki adımlarla dijital güvenliğinizi artırabilirsiniz:

• Karmaşık ve benzersiz şifreler kullanın, düzenli aralıklarla değiştirin.
• İki aşamalı doğrulama yöntemlerini aktif hâle getirin.
• Güvenilir olmayan e-posta, bağlantı ve dosyalardan uzak durun.
• Antivirüs programları ve güvenlik yazılımlarını güncel tutun.
• Halka açık Wi-Fi ağlarında kişisel veri girişi yapmaktan kaçının.
• Sosyal medyada kişisel bilgilerinizi minimum düzeyde paylaşın.

Siber suçlar artık yalnızca kurumsal yapıları değil, doğrudan gerçek kişileri de hedef alan karmaşık bir tehdit hâline gelmiştir. Ancak hukuki hakların bilinmesi ve temel güvenlik önlemlerinin alınmasıyla bu riskler büyük oranda azaltılabilir. Unutmayın, dijital dünyada da bazı haklarınız vardır ve bunları korumak hem sizin hem de hukuk sisteminin sorumluluğudur.

Hukuki Destek Almanın Önemi

Siber suçlara maruz kalan kişilerin çoğu, mağduriyet yaşasa da hangi adımları atacağını bilememektedir. Bu noktada avukat desteği son derece önemlidir. Suç duyurusunda bulunmak, kişisel verilerle ilgili başvuruları yapmak, maddi ve manevi tazminat davası açmak, uzman hukuki danışmanlık gerektirir. Eğer dijital ortamda mağdur edildiğinizi düşünüyorsanız, zaman kaybetmeden hukuki destek almanız en sağlıklı yol olacaktır.